eyubinin sancağı altında Kudus’te, Kutu’l Amarede ,Malazgirtte, Sarıkamışta ,Çanakkelede olan bizler kadim medeniyetimizin Diriliş erleri olarak bu gün de buradayız.
Gücünü asr ı saadetten alan Diriliş erleri olarak tarafımız açık ve nettir.
Bizim tarafımız, Sırtını pkk pyd ye yaslayanların tarafı değil,
Sırtını şu aziz ve yüce millete yaslayanların tarafıdır.
Bizim tarafımız , İçimize nifak tohumları saçıp, bizi ayrıştırmaya çalışanların tarafı değil, 72 millete aynı nazarla bakarak bu toprakların mayasını yoğuran Erenlerin tarafıdır.
Bizim tarafımız, 15 temmuz hain darbe girişiminde Atmlere koşan, televizyon başında darbeyi seyredenlerin tarafı değil,
iman ve cesaretle şehadete koşan Ömer halislerin tarafıdır.
Bizim tarafımız, Müslüm Gündüz, Fadime Şahin oyunlarıyla bu milleti aşağılayan imansız paslı yüreklerin tarafı değil,
Yıllarca Başörtüsü mücadelesi verip bunu başaranların tarafıdır.
Bizim tarafımız, 12 Eylülde bizim çocuklar başardı diyenlerin gayri resmi çocuklarını 15 Temmuzda hüsrana uğratanların tarafıdır.
Bizim tarafımız kibir kulelerinde oturup bize ne dünyanın Müslümanlarından diyen Canan Kaftancıoğullarının tarafı değil, hangi coğrafyada haksız bir tokat patlarsa onun sızısını yanağında hissedenlerin tarafıdır.
Bizim tarafımız, islam coğrafyasındaki zulme kör sağır olanların tarafı değil, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir hangi dağ efkarlıysa oradayız diyenlerin tarafıdır.
Bizim tarafımız Zulüm 1453’te başladı diyenlerin tarafı değil, çağ açıp çağ kapatan fatihlerin tarafıdır.
Yalnızlığımız katmerleşmeden, bütün fani makamlara gelen vefasızlar bizi terk etmeden, bin bir türlü yalan ve iftiraya uğramadan menzile varılmaz. Söylenenlere, istihzalara aldırmadan cumhurbaşkanımızın gösterdiği 2023 2053 2071 hedeflerine taviz vermeden yürüyoruz.
Zafer dediğimiz şey; o görünen hiçbir burç, hiçbir kale veya sur değildir. Biliyoruz ki, Hiçbir unvan, hiçbir makam, hiçbir geçici aralıktaki zafer bizim bu davaya ve liderimize olan sadakatimizden üstün değildir.
Ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere karşı, dimdik duran cumhurbaşkanımızın yanında bir elif gibi dimdik durmaya devam edeceğiz. Bizler diriliş erleri inanmışlar olarak yola çıkanlarız
ikna edilmişler olarak yola çıkmadık ki bu trenden inelim. Kişisel hesapları uğruna suyu bulandıran ikna edilmişleri biliyoruz bunlar hep olacaktır.. Bunlar, ikna edilmişler lidere sadakatin
hayallere ve hedeflere de sadakati gerektirdiği gerçeğini de hiç anlamayacaklar. Hele ki vefanın imandan olduğunu da çoktan unutmuş olacaklar ki trenden inerken vefa borçlarını ödemeden
iniyorlar. . Şimdi oturup tevilcilerin, müfterilerin toz dumanında içimizi çürütmenin bir anlamı yok. Bizler hedefe vardıktan sonra da koşan atlarız.
Bir iş bittiğinde diğerine başlayan inanmış diriliş erleriyiz.
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!
Kimse bize kolay olacağını söylemedi.
Üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi,
“Surda bir gedik açtık
Mukaddes mi mukaddes
Ey kahbe rüzgar artık,
Ne yandan esersen es!”" dedi.