Kars Olay-Etrafı dağlarla çevrilidir, Kars'ın denizi yoktur belki ama Neşet Ertaş'ın da dediği gibi "Denizi seyretmek gibidir bozkırda gökyüzünü seyretmek." O gökyüzü asırlardır bu şehri içinde barındırmıştır. Her gelen hayalleriyle, mimarileriyle ve kültürleriyle süslemişlerdir bu şehri. Soğuktur Kars da gökyüzüsüde. O soğuk gökyüzüne rağmen sevebilmek Kars'ı bir başkadır. Yaşamadan sevilmeyecek bir şehirdir Kars, İstanbul gibi baktığında göremezsin güzelliklerini yaşaman lazımdır. Kalesine çıkıp o tertemiz havasını ciğerlerine çekmen lazım. Ani harabeleribe gidip o tarihi görüp Ermenistan ile aramıza sınır olan o berrak nehri seyredebilmektir. Kars çayının nasıl asi ve gür aktığını hissetmen lazım. Çıldır Gölüne bir kış günü gidip o gölde kızak turu yaparken yorulduktan sonra gölden çıkan taze balığı tatmak lazım. Kafkas dansını izlemelisin o çalan müzikle ruhunu dinlendirirken oyundan haz almalısın. Bir Karslının sofrasına oturup tulum peynirini, eski kaşarını köy ekmeği ile yiyip o sade ama benzersiz tada varmak. Kaz etini tatmak birkere tattıktan sonra defalarca yemek isteyeceğinden emin olmak. Bir çobanın dağda kor ateşte demlediği çayı yudumlarken o sıcaklığı damarlarında hissetmelisin. Bir kış günü çocuklarla kızak kayıp çocukluğunu tekrar yaşayıp o çocukların gözlerinde ki masumiyeti yakalayıp o soğuğa rağmen nasıl mutlu olduklarını gözlerinde görmelisin.
Ve Sarıkamış gidip damarlarına kadar hissetmelisin o toprak parçası için donarak ölen doksan bin şehidimizin ruhunu hissetmelisin anlamalısın kolay kazanılmadı bu toprak parçası. Neler kaybedildiğini uğruna bunları düşünerek gitmelisin Kars'a. Ve sevmelisin vatanın her parçasını.
06.05.2017 00:21:00