Sarıkamış'ta Çanakkale Şehitleri Anıldı

Gazi Kars’ın Şehitler Diyarı Sarıkamış İlçesi’nde, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma haftası dolayısıyla düzenlenen anma etkinliklerinde, Sarıkamış’ta ve Çanakkale’deki ülkenin bölünmez bütünlüğü, birlik, beraberlik ve kardeşliğine vurgular yapıl

Kars Olay-90 bin şehidin el ele, omuz omuza, gönül gönüle yattığı Allah-u Ekber Dağlarını bağrında barındıran Sarıkamış Şehitliğindeki tören çelenklerin konulması, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Törenlere Kaymakam Yusuf İzzet Karaman, Belediye Başkanı Göksal Toksoy, komutanlar, gaziler ve çok sayıda öğrenci ve  vatandaş katıldı.

AZİM VE SEBAT KAYNAĞIMIZ OLACAK

Kaymakam Yusuf İzzet Karaman, “Aziz şehitlerimiz fedakarlığınız ve azminiz güneş gibi önümüzü aydınlatacak, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma noktasında en önemli azim ve sebat kaynağımız olacaktır. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere sizleri saygı, minnet ve şükranla anıyoruz” dedi.

Törende öne çıkan vurgular:

-İşte bugün, Türk’ün vatan aşkı ve O’nun kahramanlığını belgeleyen tarih yaprağını bir kere daha açıyoruz.

-Övün, Ey Çanakkale, Cihan durdukça övün! Ömründe göstermedin bin düşmana bir düğün, Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün Başına yüz milletin üşüştüğü yersin

-1900’lü yıllarda Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya’dan oluşan üçlü ittifak devletleri bir yanda, İngiltere, Fransa ve Rusya’dan oluşan üçlü itilaf devletleri diğer yanda Avrupa’yı ikiye bölmüşlerdi.

-Birinci dünya harbinin ilerleyen aşamasında Avrupa cephesinde bir denge meydana geldi. Bunun üzerine itilaf devletleri Çanakkale boğazında yeni bir cephe açma hususunda yoğunlaştılar.

-Yeni bir cephe ile harbi genişletmek ve Rusya’ya en kısa zamanda yardım yapabilmek, İstanbul’u ele geçirerek, Almanya’nın en önemli müttefiklerden biri olan Osmanlı devletini harp dışı bırakmak, Osmanlı’nın Süveyş bölgesine kuvvet kaydırmasına engel olmak, Balkan devletlerinden Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’yı müttefiklerin safına çekmekti.

-İngiltere 28 Ocak 1915’de Çanakkale’ye denizden taarruz kararı aldığı ve bu karara Fransa da katıldı

-28 Ocak’ta toplanan İngiliz harp meclisinde kabul edilen plana göre; önce uzak mesafeden dolayı bir bombardıman yapılacak, sonra boğaz dışındaki Orhaniye, Kumkale, Seddülbahir ve Ertuğrul bataryaları susturulacak.

-Donanma boğazın içine girerek, iç tahkimatı tahrip edecek. En son mayın engelleri taranacak.

-Donanma Marmara denizine girdikten sonra, İngiliz tümeni Gelibolu yarımadasına çıkarak donanmanın gerisini emniyete alacaktı.

-Başkomutanlık emrinde bulunan, Çanakkale müstahkem mevkii komutanlığı, boğazı savunmakla görevlendirilmişti.

-Kıyı topçu bataryalarımız, genellikle orta ve kısa menzilli toplardan oluşturulmuş Dardonos, Mesudiye, Orhaniye, Ertuğrul, Hamidiye ve Seddülbahir bataryalarıydı. Mayınların tesis ve idamesi, Türk deniz kuvvetlerinin boğaz savunmasında gördüğü hizmetlerin başında gelir.

-Selanik gemisi ile başlayan mayın dökme işlemi Nusret gemisi ile sona ermiş, 403 mayın ile, 12 mayın hattı tesis edilmiştir.

-İtilaf devletlerinin deniz harekatı 19 Şubat 1915’de başladı.

-32 gün süren deniz harekatı sonunda; Harekat başarısızlıkla sonuçlanmıştır, Düşmanın 3 zırhlı ve 7 muhribi başmış, 2 zırhlısı ağır hasara uğramıştır, 1273 düşman askeri ölmüş, 647 düşman askeri yaralanmıştır.

-Deniz muharebelerinde başarısız olan itilaf devletlerinin kara muharebelerinde planı; Gelibolu müstahkem mevkiine kısa sürede el atarak, donanmayı savunmasız bir boğazdan geçirme ve İstanbul’a el atma düşüncesine dayanıyordu.

-Bu maksatla; En kısa mesafeden boğazı tutan hakim sırtlar ele geçirilecek, Seddülbahir bölgesine çıkarma yapılarak, Gelibolu yarımadası ve boğaz girişi kontrol altına alınacak, Kumkale bölgesine çıkarma yapılacak, Bolayır ve Beşiğe bölgesine de gösteri hareketleri yapılarak bölgedeki Türk kuvvetleri meşgul edilecekti.

-Albay Mustafa Kemal’in Anafartalar muharebelerine ait aktardığı şu anısı, Türk Askerinin asil ruhunu ve vatan aşkını çok açık bir şekilde ifade etmektedir: “Karşılıklı siperler arasında mesafemiz8 metre, Yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hiç kurtulmamacasına hepsi düşüyor, İkinci siperdekiler onların yerine giriyor. Fakat ne imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakika sonra öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor, sarsılmak yok. Bu Türk Askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Savaşını kazanan bu yüksek ruhtur.”

-Yeni açılan Anafartalar cephesinde de arzu ettiği sonuca ulaşamayan itilaf devletleri artık çekilme hesaplarına başlamış ve alınan kararlar doğrultusunda Anafartalar ve Arıburnu bölgesi 8-20 Aralık 1915 arasında, Seddülbahir bölgesi ise 28 Aralık 1915-9 Ocak 1916 arasında tamamen tahliye edilmiştir.

-Bugün, Çanakkale Zaferinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü koruma uğruna şehit olmuş tüm vatan evlatlarının günüdür.

-Ulusumuzun tarihi, kahraman şehit ve gazilerimizin kanları ile yazılmış Çanakkale benzeri nice kutsal destanlarla doludur.

-Şehitlerimiz ve Gazilerimiz bu kutsal destanları; Trablusgarp’ta, Balkanlarda, Kafkasya’da, Çanakkale’de, Kıbrıs’ta, Sarıkamış’ta ve daha ismini sayamadığımız birçok yerde, bir gül bahçesine girer gibi kara toprağa girme cesareti göstererek yazmışlardır.

-Vatan topraklarını korumak ve savunmak için en güç şartlarda canlarını, kanlarını çekinmeden ortaya koyan atalarımız, devletimizin varlığının, birlik ve beraberliğinin simgesi olarak sonsuza kadar kalplerimizde yaşamaya devam edeceklerdir.

-Çünkü bu Aziz Vatan, tarihin her döneminde vatana göz koyan işgalci güçlerin ve dönemin en muazzam orduları karşısında, gökten yağmur gibi yağan ateşe göğsünü siper eden ve yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevzisine kadar götürüp tarihe insanlık dersi veren Türk Mehmetçiğinin bizlere kutsal bir emanetidir.

-Şanlı tarihi boyunca bağımsızlığıyla insanlığa örnek olmuş Türk Ulusu, yüce önderinin rehberliğinde kanı ve canı pahasına kurduğu çağdaş ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni ve, O’nu ayakta tutan değerleri korumak adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır, kaçınmayacaktır. Şehitlerimizi andığımız bugün de, yepyeni bir Cumhuriyetin yıkılmayacak temelini kendi bedenleri ile atan Mehmedimin mertlikle kucaklaştığı, ölümün şahadetle yüceldiği, Mustafa’nın Kemal’e erdiği, Türklerin Kemalleştiği coşkulu bir gündür.

-Çanakkale Savaşı, 1. Dünya savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı devleti ile itilaf devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşlarıdır.

-Düşmanlar için; Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir askeri ve ticaret yolu oluşturmak ve Osmanlı devletini savaş dışı bırakmaktı.

-Oysa ki bizim için hiçte o kadar basit değildi, çok çok daha büyük manaları vardı. –

-Çanakkale, bu milletin varoluş mücadelesidir…

-Çanakkale Zaferi, kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren kahramanlık destanıdır…

-Bir düğüne gider gibi kurşunlara atılan kahraman askerimizin zaferidir.

-Bu zafer, anaların biricik evlatlarını bağrına basıp; başına kurbanlık koyun gibi kınalar yakıp cepheye gönderdiği savaştır.

-Irkları, renkleri ve dilleri değişik, çeşitli milletlerden oluşan; orduların milletimizi yok etmek amacıyla karadan, denizden ve havadan üzerimize saldırdığı büyük bir saldırıya, büyük yüreklerin karşı koymasıdır.

-Bu zafer yaradanın (Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz sezemezsiniz) ayetine tam bir imanla inanmış halkın zaferidir.

-Kürd’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Arnavut’u, Arap’ı, Boşnak’ı, ile bayrağını düşürmemek için yan yana şehit düştüğü büyük vatan savunmasıdır.

-İmanı, inancı, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularının, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymadaki üstün başarısını gösteren bir mücadeledir.

ÇANAKKALE SARIKAMIŞ’IN MANEVİ KARDEŞİDİR

-Çanakkale ve Sarıkamış bu milletin ebediyen yaşayacak manevi ruhudur, bu ruh ki: kardeşliktir, sevgidir, inanmadır, hoşgörüdür birlik ve beraberlik ruhudur.

-Bu ruh her zaman yaşayacaktır. – KAFKAS HABER AJANSI


20.03.2017 00:30:00