Azerbaycan-Türkiye Kardeşliği

Kars Olay-Geçtiğimiz dönemde ağır sınavlardan çıkan ülkelerimiz kardeşlik ilişkilerinin korunmasına azimle elde başardı. Kamuoyu arasında haklı olarak şöyle bir fikir oluşmuş: Azerbaycan-Türkiye kardeşlik ilişkilerinin korunması ve geliştirilmesi halklarımızın manevi siparişi. 1991 9 Kasım Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. Azerbaycan'ın bağımsızlığını giderlerinin karşılanmasını kendi egemenliği kadar sevinçle karşılayan kardeş Türkiye'de şu anda ülkemizin hızlı gelişimi ve devletimizin qüdrətlənməsindən gurur duyulur.

Yirminci yüzyılın başlarında ülkemizde ağır askeri suçlar işlemekten Azerbaycan Halk Cumhuriyeti yönetiminin devrilmesine kapsamlı etki gösteren Ermeni milliyetçi çevrelerin geçen yüzyılın sonunda Dağlık Karabağ'a karşı esasız toprak iddiaları ortaya koyarak yine de devlet bağımsızlığımıza karşı sonraki stratejik tahribatın iştirakçısına çevrildiler. Türkiye tarafı Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorunu ortaya çıkan günden öz kardeşlik tutumunu azimle ortaya koydu. Halkımızın hak çalışmasının desteklenmesi Azerbaycan'ın Türkiye sevgisini daha da yükseklere kaldırdı. Sovyet döneminin siyasi yasaklarından ileri gelerek unutulan tarihi gerçeklerin ortaya çıkması da Azerbaycan-Türkiye ilişkilerine tekanverici etki gösterdi.

Azerbaycan-Türkiye kardeşlik ilişkilerini modern dünyanın düzümüne uygun bir şekilde möhkəmləndirməsinə özel önem veren milli lider Haydar Aliyev henüz Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Ali Meclis Başkanı olurken saldırgan Ermenistan tarafından iyice ablukaya alınan özerk cumhuriyet nüfusunu açlık ve sefaletten, aynı zamanda ülkemizin ayrılmaz parçası olan bu bölgeyi işgal tehlikesinden kurtarmak için Türkiye ile ilişkilerin hızlı gelişmesine başardı. Aynı dönemde Ermenistan tarafından Nahçıvan'a yapılan saldırıların asıl mahiyetinin dünya kamuoyuna ulaştırılmasında Türkiye KİV-lerinin yanı sıra kardeş ülkenin eter mekanının imkanlarından ustalıkla kullanılmıştır. Türkiye'den getirilen insani yardımlar nüfusun sosyal hayatında önemli bir rol oynadı.

1994 yılında Hazar Denizi'nin Azerbaycan bölümündeki hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi için Bakü'de imzalanan "Yüzyılın anlaşması" projesi Azerbaycan ve Türkiye'nin ekonomik dirçelişi ve siyasi gücünün artması için yeni bir teşvik yarattı. Bu politikanın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından başarıyla yürütülmesi Azerbaycan-Türkiye kardeşlik ilişkileri çerçevesinde ortak gelişim platformuna yaşam cüzdanı kazandırdı. Bu siyaset Avrasya mekanında sadece Azerbaycan'ın da dahil olmak üzere diğer komşu ülkelerin ekonomik çıkarlarına da cevap verir. Bugün başarıyla faaliyet gösteren Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hatlarının behrelerini hem Azerbaycan halkı, hem de bölgenin diğer ülkelerinin halkları kendi hayatlarında hissediyorlar. Yakın aylarda kullanıma girmesi planlanan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu, hem de Azerbaycan'ın öncülüğünde gerçekleştirilen "Şahdeniz-2" projesi ve "Güney" doğalgaz koridoru üçüncü binyılda Avrasya kıtasının enerji güvenliğinin temininde belirleyici bir faktör olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizin girişimiyle gerçekleştirilen uluslararası Doğu-Batı ulaşım ve iletişim koridorları bölge ve dünya ülkelerine bu alanda ek avantajlar kazandırmakla birlikte, Azerbaycan'ın bölgedeki jeopolitik ağırlığını da özel artırır. Bu projeler hem de uluslararası yük daşınmalarındakı etkinliğin sağlanmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, Avrasya Büyük Bilişim Yolu projesine BM Genel Kurulu aldığı 3 kararda destek verilmesi Azerbaycan-Türkiye ekonomik işbirliğinin daha gerçekçi bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu projeyi birlikte hayata geçirmek Azerbaycan Cumhuriyeti ile Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne tahsis edildi. Dediğimiz Avrasya Büyük Bilişim Yolu projesi Azerbaycan'ın siyasi iradesi ve diğer imkanları sayesinde eski İpek yolu üzerinde kurulacak uluslararası önemli koridor. Avrasya Büyük Bilişim Yolu'nun bir bölümü TANAP projesi ile örtüşmektedir. TANAP-ın yapımında paralel olarak yüksek bilgi alışverişi olan kabloların, aynı zamanda bilgi taşıyıcısı olan diğer mühendis tesisleri inşaatı öngörülüyor. Bu nedenle uzmanlar TANAP-ı Büyük Bilişim projesinin yol anahtarı olarak değerlendiriyorlar.

Azerbaycan-Türkiye samimi kardeşlik ilişkileri geçtiğimiz dönemde uluslararası medya organlarının, aynı zamanda sosyal ağın sık sık başvurduğu konular arasındadır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 2014 Nisan 24-de Prag'da Avrupa Birliği'nin Doğu Ortaklığı Zirvesi beş yıldönümünü genel oturumundaki konuşması dünya basınının ilgi odağı oldu. Devlet başçımızın Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın sonraki spekulyasiyasına, saldırgan devletin başkanının zirveye Türkiye temsilcisinin yer etmemesinden kullanarak resmi Ankara'nın adresine iftira ve yalan söylemesine ve sözde "soykırımı" meselesini kabartarak hiçbir tarihsel olguya dayanmayan iddialar seslendirmesine sert şekilde cevap verdi. Ayrıca, 2016 yılının ilk aylarında Türkiye'de işlenen acımasız terör eylemleri nedeniyle aynı Bakü'de yapılması öngörülen Azerbaycan-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin bir sonraki oturumu Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'a seferlerinin baş tutmaması nedeniyle iki kez ertelendi. Böyle bir ortamda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, kardeş Türkiye'ye jest yaparak Ankara'ya gitmek konusunda oldukça riskli karar aldı. Böylece, Azerbaycan devletinin başkanı Türkiye'yi ziyaret etti ve Azerbaycan-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı Bakü'de yok, Ankara'da yapıldı. Yukarıda belirttiğimiz her iki uluslararası siyasi olay günlerce dünya medya mekanının manşet malzemesi oldu. Aynı şekilde Türkiye'nin Anadolu Ajansı, "İhlas" ve "DHA" haber siteleri, "Milliyet", "Hürriyet", "Cumhuriyet", "Yeni Şafak", "Sözcü", "Star" ve diğer gazeteler, televizyon ve radyo kanalları Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in siyasi jestlerini asıl kardeşlik samimiyeti, cesaret ve kahramanlık örneği olarak deyerlendirdiler. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bu jestleri Türkiye kamuoyunda büyük beğeni topladı.

En son resmi verilere göre, şu anda Azerbaycan'dan Türkiye'ye yatırılan yatırımın toplamı 8 milyar dolar, Türkiye'nin Azerbaycan'a yatırdığı yatırımın hacmi ise 10 milyar dolar. 2020 yılına kadar Azerbaycan'ın Türkiye'ye yatırdığı yatırımın hacmi 18 milyar dolara ulaşacak.

Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin, askeri, savunma sanayi, siyasi, ekonomik ve diğer tüm alanlarda dinamik artışta devam etmesi büyük bir coğrafi mekanda ekonomik yükselişe ivme verdi. Tüm bu başarıların elde edilmesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi iradeleri, devlet başçılarımızın kardeşlik ilişkisi tarihi rol oynuyor.