Kars Olay-Bizim Doğuda özellikle de Kars'ta cenaze yerlerindeki verilen yemekler (ihsanlar) üzerine fikrimi söylemek istiyorum.
Biliyorum ki, bir çok insan bu dertten muzdariptir.
Konuya Dini ve örfi bakımdan ele almakta fayda var.
Dini bakımdan Ihsan üç çeşittir :
Farz,Sünnet ve Haram...
Farz olanlar Babaya,Anneye ,yakın akrabaya ve bütün insanlara ihsan etmek iyilik etmek.
Bu tür ihsan ise et ve pilav vermekten ibaret'te değildir...
Sunnet olan ihsan;Muhtaç fakirlere ihsan etmek.
Israf etmek ise Haramdır.
Şimdi gelelim asıl konumuza;
Taziye yerlerinde verilen yemekler genellikle ihsanliktan cıkmış yarışa ve ya mahalle baskısına dönüşmüş,
Şöyleki; özellikle daha cenaze yerdeyken cenaze sahibi yemek tedarikinin peşine düşmektedir.
Bu davranışın ne örfi nede Şer'i bir yani olamamakla birlikte adeta cenaze sahibine bir zulümdür.böylebir zulümün ne dini nede ananevi mazereti olamaz.
Bazıları diyor ki :
Efendim uzaktan gelenler var onlara yemek vermek zorundayız.
Uzaktan yada yakından gelenler senin acını paylaşmak için geliyorlar.
Ayrıca,şimdi her yerde yemek yiyebilecek mekanlar var gidip oralarda yemek ihtiyacını rahatlıkla giderebilirler.
Bütün Müçtehitlerimiz ve fıkıh ulemasına göre cenaze evinde üç gün yemek yemek mekruhtur.
Peki Cenaze yerinde kimler yiyor?
Tabi öncelikle o civardaki tabiri caizse bedavacilar, onlar birbirlerine haber veriyorlar yemek zamanı salon yada çadır tıklım tıklım doluyor.
Ne cenaze sahipleri tanıyor nede hocaları !
Ne okunan kuranı kerime amin diyorlar nede yapılan duaya..
Cenaze sahibi genellikle eziliyor zira hocanın dediğine uyarak vermek istemiyor ama bedavacılarin dedikodusandan korkarak yemek vermek zorunda kalıyorlar.
verilen yemekler maalesef ihsan yerine geçmemektedir.
Amacından uzaklaşan bu vebalden bir an önce kurtulmalıyız çünkü Insanlar acısını bile yaşayamaz hâle gelmiştir.
Devam edecek....