İlkokul 1.sınıf, o zamanlarda köy okulundayım, Kars merkeze henüz taşınmamıştık. Ve günlerden 23 Nisan, bugün benim günüm deyip koşmaya başlamıştım okulun bahçesinde, yanaklarım kızarıp nefesim tükenene dek, gözlerimi kapamış koşuyordum delice. Birden gözümü açtım, 3 tane araç okul bahçemize giriş yapıyordu. Kesin bize aşı vuracaklar dedim, gelenleri doktor ve hemşire zannettim. Korkmaya başladım. Tam dizlerim titremeye başlamışken araçtan takım elbiseli bir adam indi, ardından omuzlarında yıldız olan uzun boylu, şapkalı bir adam.
Okul kapısının önünde kala kaldım öylece, bana doğru 7-8 kişi geliyordu, hepsinin yüzünde tatlı bir tebessüm ve ellerinde oyuncaklar. Benim hiç oyuncağım olmamıştı mesela, sınıfımızda babası postacı olan bir kız vardı, onun da oyuncak bebekleri vardı. Olsun derdik, bir araba değil ama doktorculuk oynar bebeğin kalbini dinlerdik. Oyuncak bebek dışında hiçbir oyuncağı elime almamıştım o güne dek. Takım elbiseli adam birden karşımda belirdi, yavaşça kulağıma eğilip “Hadi derse girelim mi beraber?” dedi. Şaşkınlıkla başımı salladım, omuzlarında yıldız, şapkalı uzun boylu adam birden beni omuzlarına aldı.
İşte o zaman dedim ki; devlet baba çocuklarını görmeye geldi. Sınıfa girdik, öğretmenimiz gelenlerin vali ve il jandarma komutanı olduğunu söyledi. Yaklaşık 2 saat bizle vakit geçirdiler, oyunlar oynadık, masallar dinledik, bize dağıtılan sütleri içtik, hepimize oyuncak hediye ettiler ve o hep hayalini kurduğum oyuncak araba sıramın üstünde göz kırpıyordu bana.
Ayrılık vakti yaklaşınca hepimizin yüzüne bir hüzün düştü adeta. Vali bey “Bizlerden istediğiniz bir şey var mı çocuklar?” diye sordu, oradan bir arkadaşımız “Vali amca, biz çok üşüyoruz. “ dedi. Devlet baba, sanki buz kesen minik ellerimizin sesini önceden duymuş olacak sınıfımızın tam ortasında kocaman bir kuzine! O günü unutmak ne mümkün? 7 yaşındaki gariban bir köylü çocuğunun, hiç unutamayacağı bir anıyı kazıdın aklına devlet baba, yüreğine dokundun, Allah senden razı olsun. Sayende ellerimi o kuzinede ısıta ısıta büyüttüm, kalem tuttu o eller sayende.
Geçtiğimiz hafta Ermenistan sınırındaki Yalçınlar Köyü ‘nü Kars valisi Türker Öksüz ve Kars İl Jandarma Komutanı Hidayet Arıkan bir vatandaşımıza misafir oldular. Kars Olay olarak bu ziyarete şahit olan Hasan Samancı‘nın yapmış olduğu haberdeki fotoğraflara bakarken gözlerim doldu, çocukluğuma gittim. Bu konuyla alakalı bir yazı yazmalıyım dedim.
Sayın valim, sayın komutanım. Devletin şefkatli eliyle o çocukların başlarını okşayıp, mutlu ettiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim. O çocukların gözlerindeki masumiyet, yüzlerindeki sevinç hiçbir zaman aklınızdan çıkmasın. Öyle sarıp sarmalamışsınız ki onları, emin olun o çocuklar büyüdüğünde başka çocukları devlet şefkati ile sarıp sarmalayacaklar. Tıpkı sizlerin yaptığı gibi.
İnanıyorum ki, Kars'ın dört bir yanına devletin sevgisini ve şefkatini öyle bir hissettireceksiniz ki bu şehir sizleri asla unutmayacak.
Saygılar.