Kars Valiliği, Kafkas Üniversitesi (KAÜ), İl Müftülüğü ve Ulu Camii Derneği tarafından mezalimin 102. yılında Mevlid-i Şerif okutuldu, dualar edildi.
Kars Olay-Ermeni çetelerinin kentin ileri gelenlerini ‘Anlaşma Yapacağız’ diyerek toplayıp diri diri yaktıkları Ulu Camii bahçesinde de ‘Ulu Camii Tanıklığında’ adlı resim sergisi sunuldu.
ERMENİLERİN YAKTIĞI İNSANLARIN KAN VE YAĞ İZLERİNİ MİHRABINDA BARINDIRAN TEK CAMİİ
17. yüzyılda Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim döneminde 1579 yılında 3. Murat adına yaptırılan Ulu Camii, şehirdeki en büyük Osmanlı dönemi camisi olarak biliniyor. Cami 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşından sonra Kars’ın Rus işgalinde kaldığı yıllarda Kars’ın ileri gelen 280 kişiyle birlikte yakılarak tahrip edildi ve kullanılamaz hale getirildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu tamamlanan Ulu Camii 2009 yılında ibadete açıldı ve taşınmaz tescil varlıkları statüsünde korumaya alındı.
ERMENİ KATLİAMININ KAN İZLERİ HALEN MİHRAPTA
Ulu Camii’nin başka bir tarihi geçmişinde de; 1918 yılında Ermeniler Kars’ın ileri gelen 280 insanını “anlaşma yapacağız” vaadiyle kandırıp yaktıkları gerçeği yatıyor. Diri diri yakılan insanların duvarlara sıçrayan kan ve yağlarının izi ise halen korunuyor. Mihrapta bile kan ve yakılan insanların yağlarının izi bulunuyor. Yine yakılan insanların kan ve yağ izlerinin bulunduğu duvarın orijinal iki taşı çerçeve içinde tutuluyor. Ermeni katliamının belgesi olan bu kalıntılar cami derneği tarafından korunuyor.
MEVLİD-İ ŞERİF OKUTULDU ŞEHİTLER İÇİN DUALAR EDİLDİ
Ulu Camii Dernek Başkanı, Türkiye Yardım Severler Derneği Kars İl Temsilcisi Yasin Aşkın Yıldırım öncülüğünde gerçekleşen ‘Ulu Camii Tanıklığında’ resim sergisinde; 1915-1918 yılları arasında Kars ve çevresindeki Ermeni katliamları ve bu katliamların ardından bıraktığı izler katılımcılara aktarıldı. Resim sergisinin gezilmesi ve Mevlid-i Şerifin okunmasından sonra cemaate şeker ve kolonya ikramında bulunuldu.
Ulu Camii Dernek Başkanı, Türkiye Yardım Severler Derneği Kars İl Temsilcisi Yasin Aşkın Yıldırım, amaçlarının tarihin iyi bilinmesi olduğunu onun için de bu tür anma etkinlikleri düzenlediklerini söyledi. Yıldırım, “Her yıl gerçekleştirdiğimiz ruhlarına Fatihalar okuduğumuz şehitlerimiz için Mevlid-i şerif, Yasin-i şerif okumak için Ulu Camii’nin önünde toplandık. Burada maksadımız; her hangi bir devleti, milleti kötülemek değil. Yalnız gerçeklerin aydınlığa çıkması için çabalıyoruz. Onun mücadelesini yapıyoruz. Biliyorsunuz daha öncede Sayın Cumhurbaşkanımız tarihçilerden gelip Türkiye'deki arşivleri katliam yapıldığı yerdeki mevcut yerleri tespit edilmesini ve gerekenlerin yapılması için davet ettiler. Fakat hiç kimse gelmedi, bu davete uymadılar. Bizde Ermeni katliamının 102. yılında bu münasebetle ulu camide Mevlüd-i şerif ve Yasin-i şerif okutuyoruz. Allah inşallah kabul eder. Biz gerçeklerin aydınlatılması için hareket ediyoruz. Bunun için halkımızı davet ettik, sağolsunlar geldiler. Ben teşekkür ederim, sizlerin aracılığıyla bütün dünya ya duyurmak istedim” dedi.
KAÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop da, Ulu Camii’nin önemine yönelik tarihi bilgileri aktardı. Kop, Ermenilerin, Kars’ın ileri gelenleri bu camide toplayarak hunharca katlettiklerini ve şehitlerin kan ve yağ izlerinin halen caminin mihrabında ve diğer ili bölmesinde korunduğunu belirtti. Kop, “1918 tarihinde Ermeni Taşnak çetesi tarafından katledilen başka kaynaklardan 400 kişi olmasına rağmen tespit edilen 286 tane dönemin Kars’ın önde gelenlerinin şehit edildiğini daha doğrusu katledildiğinin, acımasızca şehit edildiğini günün anısına Mevlid-i Şerif programı düzenlenmiştir. Ulu Camii, Kars'ta bulunan Fahrettin Kırzoğlu'na göre 77 tane tarihi camiden bir tanesi. Ondan ortalama 17. yüzyılın başında ilk çeyreğinde gelen Evliya Çelebi'ye göre normaldir ondan sonraki döneme göre bu fark. 45 tane tarihi camiden bir tanesi. Ulu camii bizler için çok ayrı bir yere sahip. Şu an için halen hazırda 7 tane Kars'ta tarihi camii var ayakta kalan, içlerindeki en duygusalı.” dedi.
Mevlidi şerif programının ardından İl müftüsü Mehmet Genç de kürsüde bir konuşma yaparak Ulu Camii’nde yaşananları anlattı ve şehitlerimiz için dua etti.
Sergi ve Mevlid-i Şerif programına; Belediye Başkan yardımcıları Yakup Yıldız, Ferit Yenice, Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Ural, Kars İl Müftüsü Mehmet Genç, Türkiye Yardım Severler Derneği Kars İl Temsilcisi Ulu Camii Derneği Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
KİTABE KONULDU
Cami Derneği tarafından yaptırılan ve cami girişine konulan ve tarihçilerin hazırladığı kitabede şu bilgiler yer aldı:
Sultan III. Murat (1574-1595) zamanında 1579 yılında inşa edilen camii, 1604 yılında İran Şahı Abbas’ın orduları tarafından yıkılmıştır. Sonrasında yöre halkının camii ihtiyacını karşılamak üzere Osmanlı Dönemi’nin şehirdeki en büyük camisi olarak, Sultan İbrahim (1640-1648)’in Kars Beylerbeyi Dilaver Paşa, III. Murat anısına 1643 yılında Ulu Camii’yi tekrar yaptırmıştır. Ne yazık ki 7 gün süren deprem neticesinde söz konusu camii 6 Haziran 1664 tarihinde yeniden tahrip olup yıkılmıştır. 1773’te ise bu kez halkın önde gelenlerinden biri olan Hacı İbrahim tarafından ilk haline sadık kalmak kaydıyla tamir ettirilmiştir. 93 Harbi olarak adlandırılan 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nın ardından Kars’ın Rusların eline geçmesi üzerine camii, 1893 yılı sonrasında silah deposu olarak kullanılmıştır. Ayrıca camiinin etrafında günümüze kadar intikal eden batı yanında ve arka güney tarafında Müslüman mezarlarının olduğu küçük bir hazire de bulunmaktadır.
1918 yılında Rusların şehri Ermenilere terk etmelerinin ardından tekrar yıkılmış beraberinde de Ermeni çetecilerin yakarak şehit ettiği 286 Türk, Laz, Çerkez ve Kürt halkının ardından, Ulu Camii ismiyle birlikte daha çok Yağlı Camii olarak da anılır olmuştur. Ermeni Taşnak Çetesinin gerçekleştirdiği katliama tanıklık eden duvarlardaki kan örnekleri, yaşananları gözler önüne sermesi bakımından önem arz ederken sağ taraftaki kitabesinde; “Ey ateş serin ve selametli ol” (Enbiya Süresi 69. Ayet) yazması çok manidardır.
Tarih 1938 yılının son günlerini gösterirken yıkık ve metruk haldeki camii, yeriyle birlikte tamamen satılmış bu nedenle de mevcut yeri alan ve sayıları on bir (11) olarak tespit edilen kişilerce yerine yenisi yapılmadan öylece bırakılmıştır. Fakat 1994 yılında Hacı Temel Nadi Yıldırım başkanlığında Ulu Camii’yi satın alan vatandaşlardan geri alma çalışmaları başlatılmış ve neticede Ulu Camii 2002 yılında etrafında bulunan evlerle birlikte satın alınıp büyük bir kısmı tamamlandıktan sonra da bedelsiz olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne restorasyonu yapılması şartıyla devredilmiştir. Yapımının tamamlanmasının ardından Ulu Camii 2009 yılı Mayıs ayının ilk Cuma günü ibadete açılarak, taşınmaz tescil varlıkları statüsünde korunmaya alınmıştır.
ULU CAMİİ HAKKINDA
Ulu Cami kesme taştan, kare planlı olup, üzeri kasnak üzerine oturmuş merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Cami oldukça yüksek olup, kubbe eteklerindeki boşluklar dayanak kuleleri ile doldurulmuştur. Caminin duvarları alt sırada dikdörtgen, üst sırada da yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Son cemaat yeri altı sütunla beş bölüme ayrılmıştır. Her bölümün üzeri birer kubbe ile örtülmüştür. İki yanına yerleştirilen kare kaideli, yuvarlak gövdeli birer şerefeli iki minaresi bulunmaktadır.– KAFKAS HABER AJANSI