Kars Alpaslan Anadolu Lisesi tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. Yıl Dönümü dolayısıyla hazırlanan program davetlileri duygulandırdı.
Kars Olay-Alpaslan Anadolu Lisesi’nin 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. yıl dönümü dolayısıyla hazırladıkları program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa 11. Sınıf öğrencisi Muhammed Ali Çelik’in okuduğu ‘Elif gibi dümdüz, Mehmet gibi Şahan’ şiiri damga vurdu.
‘Çanakkale Zaferi’ni tıklım tıklım dolu salona hazırladıkları oratoryo gösterisi ve şiirlerle aktaran öğrenciler, salona duygu dolu anlar yaşattı. Sözleri Bedirhan Gökçe’ye ait ‘Elif gibi dümdüz, Mehmet gibi Şahan’ şiirini okurken salondaki herkesin içini titreten sesiyle yüreklere dokunan Muhammed Ali Çelik, salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.
Her mısrasını, her satırını tıpkı Çanakkale destanı yazılırken ecdadın üzerinde dalgalanan ay yıldızlı bayrak gibi dalga dalga okuyan Çelik, Zaferi salondakilere destanı vakur sesiyle hece hece “Önce Elif olmak Mehmet olmaktır mesele. Elif gibi dümdüz, Mehmet gibi şahan. Sonra bir kadın, bir erkek ve sonra vatan. Dalgalanan bayrağın gölgesinde bir olmaktır mesele” dizeleriyle anlattı.
Törene AK Parti Kars Milletvekili Selahattin Beyribey, Kars Valisi Rahmi Doğan, Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, kurum ve daire amirleri, şehit ve gazi yakınlarının yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
İşte Muhammed Ali Çelik’in sesinden salonu inleten, destanı dinleten o dizeler:
“Önce Elif olmak Mehmet olmaktır mesele
Elif gibi dümdüz Mehmet gibi şahan
Sonra bir kadın, bir erkek ve sonra vatan
Dalgalanan bayrağın gölgesinde bir olmaktır mesele
Birlik olmak hiç hayıflanmadan
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiirinde Elif olmaktır
Mustafa Kemal’in kağnısını yürüten
Mehmet olmaktır;
Vatanın bağrında sıra dağlar gibi yükselen
Arif Nihat’ın şiirinde bayrak olmaktır
Nereye dikilmek istiyorsa oraya dikilen
Nazım Hikmet’in davetinde
Dörtnala gelip uzak Asya’dan ve
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Necip Fazıl’ın büyük Doğu’sudur bu vatan
Memleket istemektir Cahit Sıtkı gibi
Kardeş kavgasına bir nihayet olan
Türkü, kürdü, çerkezi, arabıyla
Aynı al bayrağın alına dedesinin kanı bulanan
Bizimdir Beytüşşebap kör tuzla Çemişkezek
Anadolu sadece İstanbul İzmir değil diyen
Yavuz Bülent’in dilinde dedem korkut şafağıdır
Selahattin Eyyubilerin kılıcından
Koca Akif’in Çanakkale'sine damla damla dökülen
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsiz
Nihal Atsız'ın geri gelen mektubunda aşktır bu vatan
Oy sevmişem ben seni diyen
Ahmet Arif'in Havar'ında bir sevdadır bu vatan
Elif dergahında mim kapısında seni istemektir ille de seni
Aşık Sefai'nin şiirinde ille de sen olmaktır bu vatan
Evet bir Elif bir Mehmet olmaktır bu vatan
Mustafa Kemal’in kağnısı yıkılıp kaldığında
Elif olmaktır mesele kocabaşın yerine kendini koşan
Mehmet'in cephede yüreği yandığında
Bir yudum su olmaktır vatan
O suyu elinin tersiyle iterek bakışları ile şehadete uzanan
Kınalı Alileri yetiştiren ana olmaktır Elif
Erzurum tabyalarında Nene Hatun olmaktır
Kazma kürek demeden ne bulduysa çağlayan
Bazen 275 kiloluk mermiyi kaldıran Koca Seyittir Mehmet olmak
Anafartalar’da her biri tek başına bir tarih yazan
Anadolu ana dolmuşsa eğer Elif’tendir
Bayraklar bayrak olmuş
Sancaklar sancak olup düşmemişse eğer o da Mehmet’tendir
19 Mayısları, 30 Ağustosları, 29 Ekimleri bayram yapan
Bayramının adını hürriyet ve zafer koyan
Bayramı bayraklaştırarak dalgalandırmaktır toprakları vatan kılan
Buyurun o zaman...
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal
Ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlal
Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet
Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal...”